Klinik Psikolog Serra Gerşon Nahmias

InstagramFacebook

Kısa Özgeçmiş

1987’de İstanbul’da doğdum. İtalyan Lisesi’ni bitirdikten sonra 2011 yılında Koç Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Sonrasında İstanbul Rumeli Üniversitesi'nde Klinik Psikoloji yüksek lisansımı bitirdim. Stajımı Balıklı Rum Hastanesi’nde tamamladım. 4 yıl Vatan Hastanesi Yataklı Psikiyatri Servisi’nde madde bağımlılarına psikolojik destek verdim. 6 yıl Prof. Dr. Arif Verimli ile birlikte Klinik Psikolog olarak çalıştım. Danışanlarımı Fulya'daki kliniğimde ve online görmeye devam ediyorum. Rorschach, MMPI, SCID-I, SCID-II, WISC-IV, SCL-90, Denver-II, Moxo Dikkat Testlerini uygulamaktayım. Ayrıca Vatan ve Şalom Gazetelerinde köşe yazarlığı yapıyorum.

Arif Hocayla 10. Yıl

Değerli Hocam Prof. Dr. Arif Verimli ile birlikte 10 yıl çalıştık. Kendisinden bugüne kadar öğrendiğim herşeyi danışanlarıma daha faydalı olmak için kullanmaya devam ediyorum. Mesleğimden her geçen gün daha fazla keyif aldığımı hissediyorum.

Prof Dr Arif Verimli

Uzmanlık Alanlarım

Randevu için arayın: +905332355021

Danışan Yorumları

Sıkça Sorulan Sorular

Neden Terapi Almalıyım?

Çaresiz kaldığınız konularda tarafsız bir bakış açısı sağlamak ve sorunlarınızı tecrübeli bir Psikoloğun yardımıyla çözebilmek için terapi en faydalı yöntemdir.

Kaç seans sürecek?

Terapinin kaç seans süreceğini ilk görüşmede birlikte karar veriyoruz.

Seans kaç dakika sürüyor?

Bir seans 50 dakika sürmektedir.

Bana güzel tavsiyeler verecek misiniz?

Bir psikolog tavsiye vermektense, danışana kendi hayatını sorgulattırarak kendi yolunu bulmasına yardımcı olur.

Terapi yönteminiz nedir?

Bilişsel davranışçı terapi, şema terapi ve çözüm odaklı terapi yöntemlerini kullanmaktayım.

Online terapi etkili oluyor mu?

Online terapiler de klinikteki görüşmeler gibi 50 dakika sürmekte ve görüntülü olarak yapılmaktadır. Klinikteki terapiler kadar etkili bir yöntemdir.

Haberler

İTÜ ARI TEKNOKENT WEBINAR

İTÜ ARI Teknokent'te verdiğim Pandemi Sürecinde Kaygıları En Aza İndirmenin Yolları konulu Webinar'ımı buradan izleyebilirsiniz.

VEKEM TEKSTİL MOTİVASYON EĞİTİMİ

Tekstil Sektöründeki En Büyük Firmalardan biri Çalışan Motivasyonu Eğitimimle başarısını artıracak.

ESET TÜRKİYE ŞİRKET İÇİ WORKSHOP 

Bilişim sektörünün lider firması ESET Ekibi ile yapılan workshop'ta çalışanların kendilerini daha iyi tanımaları sağlandı.

BCEPK KONGRESİ SUNUMU

Bebek, Çocuk, Ergen Psikoloji Kongresi'nde "Hamilelikte Alkol ve Madde Kullanımının Bebek Üzerindeki Etkileri" adlı çalışmamı sundum. Çalışmama buradan ulaşabilirsiniz.

İTALYAN LİSESİ ÖĞRENCİ BULUŞMASI

İtalyan Lisesi'nin düzenlediği kariyer günlerinde Psikoloji mesleğiyle ilgilenen öğrencilerle bir araya geldim.

DOĞA KOLEJİ KARİYER GÜNLERİ

Doğa Koleji Lise Öğrencileriyle buluşarak Psikoloji Mesleğini anlattım.

Köşe Yazılarım

Haftanın Yazısı

Sessiz Evlilikler

Eşiniz sizin hayatınızda gerçekten neler olduğunu, hayata dair nasıl hissettiğinizin ne kadarını biliyor? Ne kadarını onunla paylaşıyorsunuz? En son ne zaman onunla derince konuştunuz? 

Sizce evliliğinizde iletişiminiz nasıl? Duygularınızın farkında mısınız? Birbirinizle olumlu ya da olumsuz duygu paylaşımı yapıyor musunuz yoksa yuvarlanıp gidiyor musunuz? Eşinizle konuşmalarınızın tek konusu çocukları okula kimin bırakacağı, iş dedikoduları ve eve kaçta geleceğiniz mi?

Diyelim ki gün içinde eşiniz sizi çok üzen ya da kızdıran bir davranışta bulundu. Bunu onunla paylaşıyor musunuz yoksa geçiştiriyor musunuz? Eşiniz sizin hayatınızda gerçekten neler olduğunu, hayata dair nasıl hissettiğinizin ne kadarını biliyor? Ne kadarını onunla paylaşıyorsunuz? En son ne zaman onunla derince konuştunuz? Sizce geçiştire geçiştire bir evlilikte ne kadar mutlu olabiliriz?

Maalesef birçoğumuzun evliliğimizde düştüğü en yaygın hata bu: Derinlikten uzaklaşmak. En acısı da bu durumun farkında bile değiliz. Bazılarımız da farkında ama adım atmak için uğraşmıyoruz.

Hadi gelin bunun sebeplerini, evliliğimize etkilerini ve bu durumu nasıl değiştirebileceğimizi konuşalım.

Neden ‘derin’ konuşmuyoruz?

Çünkü biz de böyle ailelerde büyüdük. Ya hiçbir duygusal paylaşımın yapılmadığı, duyguları ifade etmenin ayıp olduğu ailelerde ya da şiddetli kavgaların olduğu bir aile ortamında…

Bugüne kadar hangimiz babamızın ağladığını gördük. Eminim birçoğumuz görmedik çünkü ağlamak zayıflıktır değil mi? Erkek adam ağlamaz.

Kaçımız anne ve babamızın kızgınlıklarını sağlıklı bir iletişimle konuşarak çözdüklerini gördük? Muhtemelen pek azımız bu sağlıklı iletişime şahit olduk birçoğumuzsa kendimizi şiddetli anne baba kavgalarının içinde bulduk.

Beynimize ne kodlandı?

1- Duyguları ifade etmemek en iyisidir. Böylece zayıf gözükmeyiz.

2- Duyguları ifade etmemek en iyisidir. Böylece anne babamız gibi korkunç kavgalar etmek zorunda kalmayız.

İşte böyle ailelerde büyüdüğümüz için evliliklerimizde de böyle bir yol izlememiz çok da anormal değil.

Sessiz evliliklerimizin günlük hayatlarımıza etkisi ne?

1-     Ev arkadaşı olmak

Duygusal dünyamızı birbirimize açmak yerine duygularımızı halının altına süpürünce birbirimizden çok uzaklaşmış oluruz. Sadece market alışverişi, çocukların gereksinimleri üzerine olan diyaloglarla birbirimizden uzaklaşırız. Aynı evde yaşayıp, sorumlulukları bölüşen iki ev arkadaşından farkımız kalmaz.

2-     Emeklilik dönemlerinde şiddetli krizler yaşamak

Evi geçindirmek için çok çalıştığımız, çocukların işleriyle çok meşgul olduğumuz zamanlarda kafamızı daha kolay dağıtıp duygularımızı daha kolay geçiştiririz. Ancak emekli olduğumuzda geriye sadece iki kişinin olduğu sessiz bir evlilik kalır. Ya kopma noktasına geliriz ya da krizler yaşarız.

3-     Patlamalar yaşamak

Duyguları ifade etmemek demek duygu balonunu şişirmek demek. Bu balon nereye kadar şişebilir? İşte bir noktada bu balon o kadar şişer ki artık dayanamayıp patlar. Hem de çok şiddetli bir şekilde patlar. Duyguları ifade edince küçük krizlerle atlatabilecek durumlar; ifade edilmediğindeki patlamayla çok kötü sonuçlar doğurabilir.

4-     Alkol ve uyuşturucu kullanmak

İletişim kuramayan, duygularını ifade edemeyen insan öfkesiyle, üzüntüsüzüyle daha sağlıksız bir şekilde baş eder. Konuşarak, paylaşarak sakinleşmek yerine alkol ve uyuşturucuya yönelip kendisini bu şekilde avutur.

Evliliğimizdeki sessizliği nasıl bozabiliriz?

Küçük adımlar atmak:

Hemen çok derin konulara dalmasak da “Günün nasıl geçti? Bugün seni öfkelendiren, kızdıran, üzen bir olay yaşadın mı?”  gibi konuşmalar başlatabilirsiniz.

Çift olarak program yapmak:

Baş başa geçirebileceğiniz programlar planlayın. Güzel bir akşam yemeği ve sinema gibi. Yemekte duygularınızdan bahsetmeye çalışın. Geçmişteki güzel anılarınızdan ve oralarda nasıl hissettiğinizi konuşmak duygularınızı ifade etmenize yardımcı olacaktır.

Kalp kırkmaktan korkmamak:

Birbirinize olumsuz bir duygu belirtmek sandığınız kadar da kötü bir şey değil.  Sizin için ifade etmesi en kolay konudan başlayın ve duygunuzu söyleyin. Emin olun tartışmaya dönüşmeyecektir ya da karşınızdakinin kalbi kırılmayacaktır. “Aşkım bana masayı toplarken yardım etmediğin için çok sinirleniyorum. Bu konuda biraz da duyarlı davranabilirsin” diyebilirsiniz mesela.

Önemli olan bu iletişimsizliğin farkına varmak ve çözüm için adım atmak. Bunlar kendi başınıza uygulayabileceğiniz birkaç yöntem. Eğer yine de bu durum devam ediyorsa bir psikologdan destek alabilirsiniz.

Adres: Fulya, Teşvikiye Mah. Hakkı Yeten Cad. No:17/15 Aşçıoğlu Plaza Kat:7, Şişli / İstanbul

Telefon: 05332355021

Email: serragerson@gmail.com